Orucun adabı, Allah’ın emirlerini yerine getirerek ve yasaklarından sakınarak takvâya sarılmaktır. Çünkü Allah teâlâ şöyle buyurmaktadır: “Ey îmân edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki takvâya erersiniz.” (Bakara: 183). . Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم şöyle buyurmuştur: “Yalan sözü, yalanla amel etmeyi ve cehaleti terk etmeyen kimsenin yemeyi içmeyi terk etmesine Allah’ın ihtiyacı yoktur.”(Buhari)
Özellikle Ramazanda bol sadaka vermek ve insanlara iyilik yapmak orucun adabındandır. Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم insanların en cömerdi idi ve Ramazanda Cebrail ile buluşup da karşılıklı birbirlerine Kur’ân okudukları zaman daha da cömert olurdu. Allah’ın haram kıldığı yalandan, kötü söz ve sövgüden, aldatma ve hiyanetten, harama bakmak ve haram şeylere kulak vermekten ve oruçlunun ve başkalarının sakınması fakat özellikle oruçlunun sakınması gereken diğer haramlardan uzak durması orucun adabındandır. Sahura kalkmak ve sahuru geciktirmek de orucun adabındandır. Çünkü Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم “Sahur yapın, çünkü sahurda bereket
vardır.” buyurmuştur.(Buhari, Muslim)
Yaş hurma ile iftar etmek, bulamazsa kuru hurma ile, onu da bulamazsa su ile iftar etmek, güneş batar batmaz veya güneşin battığına kesin kanaat getirdiği andan itibaren iftarda acele etmek de orucun adabındandır. Çünkü Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم şöyle buyurmuştur: “İnsanlar iftarda acele ettikleri sürece hep hayırda olacaklardır.”(Buhari, Muslim)
Şeyh Muhammed bin Salih el-Useymin
Soru ve Cevaplarla İslâm’ın Rukünleri Fetva no: 435