Ben bu sözü söyleyen kimsenin çok tehlikeli bir yaklaşım içinde olduğundan korkarım. Çünkü Allah teâlâ: “Bana dua edin size icâbet edeyim” (Ğafir: 60) buyuruyor. Allah teâlâ hikmet sahibidir. İnsanlar kendisine ne kadar çok muhtaç olduklarını ve Allah’tan başka sığınaklarının olmadığını bilsinler diye bazen lütfunu ve ihsânını geciktirir ve yağmurun yağmasını bir sebebe bağlar. İşte bu sebep insanların duasıdır. İnsanlar dua ettiği zaman ve yağmur yağmadığı zaman Allah’ın bunda da bir hikmeti vardır. Allah teâlâ en iyi bilendir, en iyi hükmedendir ve kullarına karşı onların kendilerine merhametinden daha merhametlidir. İnsan çoğu zaman bir şeyin olması için dua eder, olmaz, sonra dua eder, yine olmaz, sonra dua eder, yine olmaz. Peygamberimiz صلى اللّٰه عليه وسلم şöyle buyurmuştur: “Sizden her birinizin duasına acele etmediği takdirde icâbet olunur: İnsan (acele edip): ‘Dua ettim de kabul olunmadı' der’” (Buhari, Muslim)
O zaman yorulur ve Allah korusun dua etmeyi bırakır. Hâlbuki insan bir kelime dua ettiği zaman mutlaka bunun karşılığında sevap kazanır. Çünkü dua bir ibâdettir. Dua eden kimse her halükârda kazançlıdır. Bununla beraber bir hadîste Peygamberimiz صلى اللّٰه عليه وسلم dua eden kimsenin şu üç şeyden birini elde edeceğini haber vermektedir: Ya onun duası kabul edilir veya kendisinden daha büyük bir kötülük uzaklaştırılır veya kıyâmet gününde kendisi için bir azık olur. (Tirmizi) Bu sözü söyleyen kardeşe Allah’a tevbe etmesini öğütlerim. Çünkü bu söz büyük bir günahtır, Allah’ın dua emrine zıttır ve Allah’a muhalefet etmektir.
Şeyh Muhammed bin Salih el-Useymin
Soru ve Cevaplarla İslâm’ın Rukünleri 338