SORU: Suud ülkesinin dışından gelen bir hacı, Zilhicce ayının on üçüncü günü ikindin saat dörtte memleketine dönecektir. Bu hacı on ikinci gün taşı attıktan sonra Mina’dan ayrılmadı ve on üçüncü günün gecesini de Mina’da geçirdi. Bu hacının sabahleyin cemeratı taşlayıp sonra yola çıkması câiz olur mu? Çünkü taşlamayı zevalden sonraya bıraksa yolculuğu kaçıracağı ve bunun sonucu büyük meşakkatlerle karşılaşacağını bilmektedir. Cevap câiz değildir ise, zevalden önce taşlamayı câiz gören başka bir görüş var mıdır? Bize bunu anlatınız. Bize ve Müslümanlara vereceğiniz fetvadan dolayı Allah sizi iyilikle mükâfatlandırsın.
CEVAP: Zevalden önce taşlamak câiz değildir. Fakat biz bu adamdan zarûretten dolayı taşlama yükümlülüğünü düşürebiliriz ve ona şöyle deriz: Senin Mina’da veya Mekke’de fidye olarak bir kurban kesmen veya senin adına bunu kesecek birine vekâlet vermen, bunu fakirlere dağıtman ve veda tavafını yaptıktan sonra yola çıkman gerekir.
Biz deriz ki: “Cevap câiz değildir ise, zevalden önce taşlamayı câiz gören başka bir görüş var mıdır?” sorusuna gelince; Evet, zevalden önce taşlamayı câiz gören bir görüş vardır fakat bu görüş sahîh değildir. Doğrusu bayramdan sonraki günlerde zevalden önce taş atmak câiz değildir. Çünkü Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم şöyle buyurmuştur: “Hacla ilgili amellerinizi benden öğreniniz.” [Muslim] Peygamberimiz صلى اللّٰه عليه وسلم bu günlerde sadece zevalden sonra taşlama yapmıştır. Eğer bir kimse, Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم ’in zevalden sonra taşlaması sadece bir fiilden ibarettir, Peygamber’in bir fiili tek başına vücup ifade etmez, derse;
Biz deriz ki: Evet, bunun sadece bir fiil olduğu ve tek başına fiilin vucûba delâlet etmeyeceği doğrudur. Bu sadece bir fiildir. Çünkü Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم zevalden sonra taş atmıştır, taşlamanın zevalden sonra yapılmasını emretmemiş, zevalden önce yapılmasını da yasaklamamıştır. Bir fiil tek başına vücup ifade etmez. Çünkü vâciblik ancak fiilin emredilmesiyle veya terkinin yasaklanmasıyla meydana gelir. Fakat biz bu fiilin karine ile vücup ifade ettiğini söyleriz. Rasûlullah صلى اللّٰه عليه وسلم ’in taşlamayı zeval vaktine kadar ertelemesi bunun karinesidir. Çünkü zevalden önce taşlama câiz olsaydı bunu Peygamberimiz صلى اللّٰه عليه وسلم de yapardı. Çünkü kullar için bu daha kolay olurdu. Peygamber صلى اللّٰه عليه وسلم iki şey arasında serbest bırakıldığı zaman günah olmadığı müddetçe bunlardan en kolay olanını tercih ederdi. Burada kolay olanı tercih etmemesi –ki kolay olan burada zevalden önce atmaktır– bunun günah olduğunun delîlidir.
Bu filin vücup ifade etmesinin ikinci karinesi ise Peygamber efendimiz صلى اللّٰه عليه وسلم ’in bunu zevalden hemen sonra ve öğle namazını kılmadan atmasıdır. Sanki taşı hemen atmak için zevali sabırsızlıkla beklemektedir. Bunun için öğle namazını bile ertelemektedir. Hâlbuki namazı ilk vaktinde kılmak daha faziletlidir. Bütün bunlar zevalden sonra atmak içindir.
Şeyh Muhammed bin Salih el-Useymin
Soru ve Cevaplarla İslâm’ın Rukünleri Fetva no: 531